Bu adadaki pek çok yılan zararsızdır.
 - Most snakes on this island are harmless.
Tom tamamen zararsız.
 - Tom is completely harmless.
Kaza onun şöhretine zarar verdi.
 - That incident harmed his reputation.
Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.
 - It can harm your eyes to read in the sun's light.
Tom'un niyeti zarar vermek değildi.
 - Tom didn't mean any harm.
Çevreye daha az zarar vermek istiyoruz.
 - We want to harm the environment less.
Tom'u incitmek isteyecek birinin farkında mısın?
 - Are you aware of anyone who would want to harm Tom?
Seni asla incitmek istemedim.
 - I never wanted to harm you.
Kaza onun şöhretine zarar verdi.
 - That incident harmed his reputation.
Televizyonun çocuklara zarar verdiğini düşünüyor musunuz?
 - Do you think television does children harm?
O iyilikten çok kötülük yapar.
 - It does more harm than good.
O iyilikten daha çok kötülük yaptı.
 - It did more harm than good.