Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
- It's high time you had a haircut.
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!
- I'm scared of big, black, hairy tarantulas!
Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
- The skin of animals is covered with hair.
Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
- Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
Tom'un kocaman burun tüyleri vardı.
- Tom had some huge nose hairs.
Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
- He has unsightly hairs growing out of his ears.
Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
- Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
- Glasfaserkabel werden aus winzigen Glasfasern hergestellt, die so dünn sind wie menschliche Haare.