There is honor among thieves.
- Hırsızlar arasında onur vardır.
The thieves made off in a waiting car.
- Hırsızlar, kendilerini bekleyen bir arabayla kaçtılar.
If a burglar came into my room, I would throw something at him.
- Odama bir hırsız girse, ona bir şey fırlatırım.
Tom continued reading the newspaper even though the burglar alarm had gone off.
- Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti.
It was proved that he was a thief.
- Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.
The thief was caught in the act.
- Hırsız suçüstü yakalandı.
Robbers prowl around at midnight.
- Hırsızlar gece yarısı kol gezer.
When did the robbery take place?
- Hırsızlık ne zaman gerçekleşti?
Have you ever heard the saying: Lying leads to thieving?
- Sen hiç yalan söyleme hırsızlığa götürür sözünü duydun mu?
The cat burglar must have entered the mansion from the roof.
- Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.