O tecrübeli bir öğretmendir.
- He is an experienced teacher.
Fadıl o sırada Rami'den daha tecrübeliydi.
- Fadil was more experienced than Rami at the time.
Tom sonunda baskıya dayanamadı ve itiraf etti.
- Tom eventually broke down and confessed.
Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
- Tom confessed to murdering Mary.
Suçunu çok açık bir şekilde itiraf etti.
- He confessed his crime frankly.
İtiraf edilen bir günah yarı yarıya bağışlanır.
- A sin confessed is half forgiven.