gespenst

listen to the pronunciation of gespenst
Немецкий Язык - Турецкий язык
hayalet
[das] hortlak, hayalet; ruh; cin, peri; gulyabani
er s. gı'şpenst cin, hortlak
er {gı'şpenst} s cin, hortlak
hortlak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение gespenst в Английский Язык Турецкий язык словарь

ghost
hayalet

Tom hayaletlerin var olduğuna inanmıyor. - Tom doesn't believe that ghosts exist.

Gerçekten hayaletlere inanır mısınız? - Do you really believe in ghosts?

bogy
cin
bogy
şeytan
ghost
(Biyokimya) alyuvar zarı
bogy
vagon alt düzeni
ghost
hortlak

Tıpkı gerçek hortlaklar olduğu gibi gerçek aşk vardır; her insan onun hakkında konuşur, çok az sayıda insan onu görmüştür. - There is real love just as there are real ghosts; every person speaks of it, few persons have seen it.

Bugünlerde hiç kimse hortlaklara inanmıyor. - Nowadays nobody believes in ghosts.

ghost
ghost writer bir diğerinin hesabına ve onun ismi altında makale veya kitap yazan kimse
bogy
{i} gulyabani
bogy
tekerlek/araba
bogy
{i} korkunç yaratık
bogy
{i} öcü
bogy
{i} umacı
evil spirit
ecinni
evil spirit
kötü ruh

Sami'nin bedeni birtakım kötü ruhlar tarafından ele geçirilmişti. - Sami's body was possessed by some evil spirit.

Kötü ruhların hikayelerine inanmadım. - I didn't believe the tales of evil spirits.

ghost
{f} başkasının adına yazmak
ghost
heyulâ
ghost
{f} peşinde koşmak
Немецкий Язык - Английский Язык
ghost
phantom
spirit
spectre
spook
specter
evil spirit
bogy
'Das Gespenst von Canterville' (von Wilde / Werktitel)
'The Canterville Ghost' (by Wilde / work title)
herumspuken (Gespenst)
to haunt
herumspuken (Gespenst)
to walk