Hasarlı borudan su akıyordu.
 - Water was coming out of the damaged pipe.
Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı?
 - Did you receive any compensation for the damaged luggage?
Yaralı olmadığına memnun oldum.
 - I'm glad you weren't hurt.
Tom'un yaralı olduğunu anlıyorum.
 - I understand that Tom is hurt.
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
 - The roof was damaged by the storm.
Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım.
 - I tried to repair his damaged prestige.
Belki ona yanlışlıkla hasar verdim.
 - Maybe I accidentally damaged it.
Kasırga küçük eve hasar verdi.
 - The hurricane damaged the small house.
Onlara zarar verildi.
 - They've been damaged.
Kaza, arabasının ön tekerlerine zarar verdi.
 - The accident damaged her car's front wheels.