New technologies are being developed that will be able to control how genes express themselves.
- Genlerin kendilerini nasıl ifade ettiklerini kontrol altına alabilecek yeni teknolojiler geliştiriliyor.
Genes consist of a specific sequence of DNA.
- Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur.
The streets of New York are very wide.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
These insects are widely distributed.
- Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
Jim has broad shoulders.
- Jim'in geniş omuzları var.
He has broad shoulders.
- Onun geniş omuzları vardı.
The road is ten feet in width.
- Yol on fit genişliğinde.
To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.
- Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın.
General Motors laid off 76,000 workers.
- General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
We generally drink tea after a meal.
- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
He was a general in the Second World War.
- He was a general in WWII.
In general, men are taller than women.
- Generally, men are taller than women.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
Eskiden cinsiyetin doğuştan kazanıldığını savunanlardandım, ama artık ikili cinsiyet sistemine çok karşıyım.
- I used to be really cis, but by now I've become pretty genderqueer.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
- Tom hates to admit that he's a member of the older generation.
Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir.
- Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.