If there are any new developments, let me know.
- Yeni gelişmeler varsa bana bildir.
Hanson is wrong when he states international economic developments led to great migrations of labour in the seventeenth century.
- Hanson, uluslararası ekonomik gelişmelerin 17. yüzyılda büyük emek göçlerine yol açtığını söylediğinde hatalıdır.
Commerce led to the development of cities.
- Ticaret şehirlerin gelişmesine neden oldu.
The development of applications for Android is possible from today.
- Android uygulamaların gelişmesi bugünden itibaren mümkündür.
Did you notice him coming in?
- Onun içeri gelişini fark ettin mi?
We could all see it coming, couldn't we?
- Hepimiz onun gelişini gördük, değil mi?
Ken is waiting for the arrival of the train.
- Ken trenin gelişini bekliyor.
Keiko informed him of her safe arrival.
- Keiko onun güvenli bir şekilde gelişini ona bildirdi.
My sister has made remarkable progress in English.
- Kız kardeşim İngilizcede önemli bir gelişme kaydetti.
He has made little progress in his English.
- O, İngilizcesinde az gelişme yaptı.
But undoubtedly there were no scientific advances then.
- Ama kuşkusuz o zaman hiçbir bilimsel gelişme yoktu.
The recent advances in medicine are remarkable.
- Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
There was steady economic improvement.
- İstikrarlı ekonomik gelişme vardı.
American-British relations showed improvement.
- Amerikan-İngiliz ilişkileri gelişme gösterdi.
Trade between the two countries has been steadily growing.
- İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
Our work began to flourish.
- İşlerimiz gelişmeye başladı.
Legends of vampires flourish in the Balkans.
- Vampir efsaneleri Balkanlar'da gelişir.
The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.
- Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.
The story revolves around a mysterious adventure.
- Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.
Change can sometimes be difficult, but it can also open up new opportunities and be a means of personal growth and development.
- Değişim bazen zor olabilir, ancak yeni fırsatlar yaratabilir ve kişisel büyüme ve gelişme aracı olabilir.
Our work began to flourish.
- İşlerimiz gelişmeye başladı.