gefüllt

listen to the pronunciation of gefüllt
Немецкий Язык - Турецкий язык
dolması
dolup
dolgulu
doldurulmuş
doldurulan
Английский Язык - Турецкий язык

Определение gefüllt в Английский Язык Турецкий язык словарь

filled
tok
loaded
(Argo) kafası dumanlı
loaded
(Argo) çakırkeyif
loaded
yüklenmek
loaded
yüklenmiş
filled
{f} doldur

Tom kovayı ağzına kadar doldurdu. - Tom filled the bucket to the top.

Köşedeki servis istasyonunda arabama yakıt doldurttum. - I had my car filled up at the service station at the corner.

loaded
zengin
loaded
tuzak dolu
loaded
dolu

Tom silahın dolu olduğunu bilmiyordu. - Tom didn't know the gun was loaded.

Bu araba tamamen dolu. - This car is fully loaded.

loaded
{f} yükle

Tom arabaları araba vapuruna yükledi. - Tom loaded the cars onto the ferryboat.

Arabaya bir sürü bagaj yükledik. - We loaded a lot of luggage into the car.

filled
doldurulmuş

Üzgünüm, pozisyon önceden doldurulmuş. - Sorry, the position has already been filled.

filled
{s} dolmuş

Oda sigara dumanıyla dolmuştu. - The room was filled with cigarette smoke.

filled
{s} dolu

Otobüs tam kapasite doluydu. - The bus was filled to capacity.

Park çocuklarla doludur. - The park is filled with children.

filled up
doldurulmuş
loaded
{s} hileli (zar)
loaded
{s} argo zengin, yüklü
loaded
hileli/yüklü
loaded
loaded statement iki anlamlı söz
loaded
{s} sarhoş