görmeli

listen to the pronunciation of görmeli
Турецкий язык - Английский Язык
must see
gör
saw

I saw John at the library. - Kütüphanede John'u gördüm.

Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop. - Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

I'm looking forward to seeing you this April. - Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.

Love is seeing her in your dreams. - Aşk onu rüyalarında görmektir.

gör
see

It seems to me that you are wrong. - Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.

Love is seeing her in your dreams. - Aşk onu rüyalarında görmektir.

gör
{f} seen

I turned off the TV because I had seen the movie before. - Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

gör
{f} view

Their view of life may appear strange. - Onları hayat görüşü acayip görünebilir.

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl. - Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

I was much frightened at the sight. - Ben görünce çok korktum.

He fell in love with her at first sight. - İlk görüşte ona âşık oldu.

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение görmeli в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

Gör
yumurcak, afacan (kiz)
Gör
(-e/) n l. kücük cocuk
Шведский Язык - Турецкий язык

Определение görmeli в Шведский Язык Турецкий язык словарь

Gör
hazırlayın
Gör
olun
Gör
yapın
Gör
yapık
gör
yapıyor
gör
kılan