görülmüş

listen to the pronunciation of görülmüş
Турецкий язык - Английский Язык
discussed
spotted

A few days later, the biggest tornado ever spotted in the Hudson Valley touched down only fifty miles from Yancy Academy.

gör
saw

They saw a strange animal there. - Onlar orada garip bir hayvan gördü.

I saw her somewhere two years ago. - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door. - Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

Love is seeing her in your dreams. - Aşk onu rüyalarında görmektir.

gör
see

I'm happy to see you. - Seni gördüğüme mutluyum.

It seems to me that you are wrong. - Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.

gör
{f} seen

I had never seen a panda until I went to China. - Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.

Germs can only be seen with the aid of a microscope. - Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.

gör
{f} view

The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century. - Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

Their view of life may appear strange. - Onları hayat görüşü acayip görünebilir.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

She stood astonished at the sight. - Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.

He fell in love with her at first sight. - İlk görüşte ona âşık oldu.

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

ön görülmüş
been foreseen
eşi görülmüş
precedented
Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение görülmüş в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

Gör
yumurcak, afacan (kiz)
Gör
(-e/) n l. kücük cocuk
Шведский Язык - Турецкий язык

Определение görülmüş в Шведский Язык Турецкий язык словарь

Gör
hazırlayın
Gör
olun
Gör
yapın
Gör
yapık
gör
yapıyor
gör
kılan