görülemeyen

listen to the pronunciation of görülemeyen
Турецкий язык - Английский Язык
indiscriminable
görülemeyen şeyleri görebilen
clairvoyant
görülemeyen şeyleri görebilen kimse
clairvoyant
görülemeyen şeyleri görme yeteneği
clairvoyance
gör
saw

They saw a strange animal there. - Onlar orada garip bir hayvan gördü.

I saw her somewhere two years ago. - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

Love is seeing her in your dreams. - Aşk onu rüyalarında görmektir.

I remember seeing you all somewhere. - Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.

gör
see

I'm happy to see you. - Seni gördüğüme mutluyum.

I want to see you before you go. - Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.

gör
{f} seen

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

Germs can only be seen with the aid of a microscope. - Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.

gör
{f} view

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl. - Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

I was much frightened at the sight. - Ben görünce çok korktum.

He fell in love with her at first sight. - İlk görüşte ona âşık oldu.

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение görülemeyen в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

Gör
yumurcak, afacan (kiz)
Gör
(-e/) n l. kücük cocuk
Шведский Язык - Турецкий язык

Определение görülemeyen в Шведский Язык Турецкий язык словарь

Gör
hazırlayın
Gör
olun
Gör
yapın
Gör
yapık
gör
yapıyor
gör
kılan