Bu kitap, onun coşkulu araştırmasının bir sonucudur.
 - This book is a result of his enthusiastic research.
Tom coşkulu, değil mi?
 - Tom is enthusiastic, isn't he?
O duygularını sakladı ve istekliymiş gibi davrandı.
 - He hid his emotions and pretended to be enthusiastic.
Sen çok istekli görünmüyorsun.
 - You don't seem very enthusiastic.
George yeni işi hakkında çok hevesli.
 - George is very enthusiastic about his new job.
Tom hevesli görünüyor.
 - Tom seems enthusiastic.