from one side of an opening to the other

listen to the pronunciation of from one side of an opening to the other
Английский Язык - Турецкий язык

Определение from one side of an opening to the other в Английский Язык Турецкий язык словарь

through
yoluyla

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

Bilimsel çalışmalar yoluyla bu kayaların yaşını belirlemek olanaklıdır. - It is possible to determine the age of these rocks through scientific studies.

through
baştan sona

Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı. - Tom caught Mary snooping through his stuff.

Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi. - The squirrel chewed through the power cable.

through
aktarmasız
through
orasında burasında
through
arasında (bir gürültünün)
through
rağmen (bir gürültüye)
through
dolayımıyla
through
(Tıp) Vasıtasiyle, yolu ile
through
doğru

Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu. - The man looked at Tom, then vanished through the stage door out into the dark London street.

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı. - The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.

through
-e kadar
through
sonuna

Sonuna kadar görevi taşımalısın. - You must carry the task through to the end.

through
başından sonuna kadar
through
bitirmiş
through
içeriye

Tom tekrar kapıdan içeriye yürüdü. - Tom walked back in through the door.

Hırsız kırık bir pencereden içeriye girdi. - The burglar got in through a broken window.

through
süresince

O, gece süresince çalıştı. - He worked through the night.

through
bitmiş

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

through
başarılı bir sonuca
one side of
bir tarafın
through
(İnşaat) içinden, sona ermiş
through
(Yeni Sözcükler) boyunca

Köpek bütün gece boyunca havlamayı sürdürdü. - The dog kept barking all through the night.

O gün boyunca İngilizce duyar. - She hears English all through the day.

through
(sıfat) direkt, kesintisiz
Английский Язык - Английский Язык
through
from one side of an opening to the other

    Расстановка переносов

    from one side of an o·pen·ing to the oth·er

    Турецкое произношение

    fırm hwʌn sayd ıv ın ōpınîng tı dhi ʌdhır

    Произношение

    /fərm ˈhwən ˈsīd əv ən ˈōpənəɴɢ tə ᴛʜē ˈəᴛʜər/ /fɜrm ˈhwʌn ˈsaɪd əv ən ˈoʊpənɪŋ tə ðiː ˈʌðɜr/
Избранное