Ebeveynlerim Tom'u görmemi yasakladı.
- My parents forbade me from seeing Tom.
Babam evcil kedi sahibi olmamı yasakladı.
- My father forbade me from having a pet cat.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.