O donanımla ilgilenir.
- He deals in hardware.
Yazılım donanımın hızlanmasından daha hızlı yavaşlıyor.
- Software is getting slower more rapidly than hardware becomes faster.
Tom biraz çivi almak için hırdavatçı dükkanına gitti.
- Tom went to the hardware store to buy some nails.
Hırdavatçı dükkanı parkın yanındadır.
- The hardware store is near the park.
Manuel ateşli silahın 14. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülmektedir.
- It is thought that manual firearms appeared in the 14th century.
Dan bir ateşli silah uzmanıdır.
- Dan is a firearms expert.
Hükümet ateşli silah ihracatını yeniden ele almaktadır.
- The government has been reconsidering its firearms exportation.
Silahlarınızı teslim edin.
- Hand over your firearms.
Manuel ateşli silahın 14. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülmektedir.
- It is thought that manual firearms appeared in the 14th century.
Hükümet ateşli silah ihracatını yeniden ele almaktadır.
- The government has been reconsidering its firearms exportation.
Hırdavatçıya git ve vidaları al.
- Go to the hardware store and get screws.
Onlar onu bir hırdavat dükkanında sattı.
- They sell that at a hardware store.
Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.
- Tom went to the hardware store to buy another hammer and some nails.