İşini yarım bitmiş bırakma.
- Don't leave your work half finished.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished off the ice cream that was in the freezer.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.
Programa göre proje tamamlandı.
- They finished the project on schedule.
İşim zaten 15 Ocak'ta tamamlandı.
- My work was already finished on January 15th.
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
Hepsi bununla tamamlandı.
- All is completed with this.
İş yarım saatten az bir sürede tamamlandı.
- The work was completed in under half an hour.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I've finished typing the report.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
- I completed the university course comfortably.
Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
- After months of negotiations, the peace treaty was completed.
Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
- Have you finished your preparations for the trip?
Hazırlanmayı henüz bitirdin mi?
- Have you finished packing yet?