Bakers'ların nehrin yukarısında bir çiftlikleri var.
- The Bakers have a farm up the river.
Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
- The transition from farm life to city life is often difficult.
Çiftçi bütün gün tarlasını sürdü.
- The farmer ploughed his field all day.
Çiftçi tarlaya tohumları serpiyor.
- The farmer is scattering seeds over the field.
Biz bir çiftlik evinde kaldık.
- We stayed at a farm house.
Tom ve ailesi buradan çok uzakta olmayan küçük bir çiftlik evinde yaşamaktadır.
- Tom and his family live in a small farm house not too far from here.
Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.
- The government imposed a new tax on farmers.
most on commonon breedingfarms and most serious in foals.
a server farm.
... lands for farms and internalize the external costs of agriculture. Get rid of the pollution ...