Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
 - Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
Güle güle ve iyi şanslar.
 - Goodbye and good luck.
Sen asla hoşçakal demedin.
 - You never said goodbye.
Tom hoşçakal demeden gitti.
 - Tom left without saying goodbye.
Tom Mary'ye hoşça kal dedi.
 - Tom said goodbye to Mary.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
 - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Elveda, acımasız dünya.
 - Goodbye, cruel world.
Tom Mary'ye elveda öpücüğü kondurdu.
 - Tom kissed Mary goodbye.