fabelhaft

listen to the pronunciation of fabelhaft
Немецкий Язык - Турецкий язык
'fa: bılhaft fevkalade, efsanevi, harikulade
{'fa: bılhaft} fevkalade, efsanevi, harikulade
efsanevi; harika, şahane, fevkalade, müthiş
Английский Язык - Турецкий язык

Определение fabelhaft в Английский Язык Турецкий язык словарь

awesome
korkunç

Sana gerekten korkunç bir şey göstereyim. - Let me show you something really awesome.

Onun korkunç olduğunu düşündüm. - I thought it was awesome.

brilliant
parlak

Parlak bir gelecek onun önünde uzanıyor. - A brilliant future lay before him.

Sanırım bu parlak bir fikir. - I think it's a brilliant idea.

brilliant
nefis
awesome
{s} k.dili. müthiş, dehşet
brilliant
{s} zeki

Tom'un zeki olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is brilliant.

Onların hepsi zekice yaptı. - They all did brilliantly.

awesome
dehşetli
awesome
korku veren
brilliant
ışıl ışıl
brilliant
hayranlık uyandırıcı
awesome
{s} insanı huşu içinde bırakan
awesome
{s} dehşet verici
awesome
{s} korku ifade eden
brilliant
parlak,pırıl pırıl
brilliant
{s} harikulade, harika, mükemmel
brilliant
{s} görkemli

Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı. - Everyone recognized him as a brilliant pianist.

Sen görkemli bir iş yaptın. - You've done a brilliant job.

brilliant
üç puntoluk harf
Немецкий Язык - Английский Язык
scrumptiously
grand
awesomesauce
fantastic
brilliant
awesome
scrumptious
terrific
gorgeous
fab
marvellous
splendid (old-fashioned)
marvelous
great
fabulous
einfach fabelhaft aussehen
to look absolutely fabulous