We've walked all around the lake.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
Don't run around in the room.
- Odanın etrafında koşma.
A high wall stands all about the garden.
- Tüm bahçenin etrafında yüksek bir duvar duruyor.
There was a high wall about the garden.
- Bahçenin etrafında yüksek bir duvar vardı.
Tom glanced round the room.
- Tom odanın etrafında göz gezdirdi.
We believed that the earth moves round the sun.
- Biz dünyanın güneşin etrafında hareket ettiğine inanıyorduk.