equipment for cooking and injecting narcotics

listen to the pronunciation of equipment for cooking and injecting narcotics
Английский Язык - Турецкий язык

Определение equipment for cooking and injecting narcotics в Английский Язык Турецкий язык словарь

works
(Askeri) bayındırlık
works
asar
works
(Askeri) tahkimat
works
{i} fabrika

Benim babam bir fabrikada çalışır. - My father works in a factory.

Babam bir fabrika için çalışmaktadır. - My father works for a factory.

works
{i} çalışmalar

Onun çalışmalarından hiçbirini görmedim. - I have seen neither of his works.

Picasso'nun çalışmalarını severim. - I like the works of Picasso.

works
{i} eserler

Şekspir'in tüm eserlerine sahibim. - I have the complete works of Shakespeare.

Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi? - Can computers actually translate literary works?

works
{i} tesis

Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var. - We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.

Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta. - The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.

works
{i} yapıtlar
works
{i} atölye

Atölyesinde bir tablo yapıyor. - He's making a table in his workshop.

Dan treni bir bakım atölyesine sürdü. - Dan drove the train to a maintenance workshop.

works
work işle/çalıştır/çalış
works
{i} imalathane
works
{i} işler

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir. - The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.

Her ülkede aynı şekilde işler. - It works the same way in every country.

works
parça/eser/iş
works
{i} yapı

Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor. - Tom works out in a gym near his house.

Öğretmenlik yapıyor ama aslında bir vampir. - He works as a teacher, but actually he's a vampire.

works
(Askeri) TAHKİMAT: Bak. "fortification"
works
{i}

Tom tembel bir çocuk değildir, İşin aslına bakarsanız, o çok çalışır. - Tom is not a lazy boy. As a matter of fact, he works hard.

O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor. - Not only does she keep house, but she also works as a school teacher.

works
{i} istihkâm
Английский Язык - Английский Язык
works
equipment for cooking and injecting narcotics

    Расстановка переносов

    e·quip·ment for cook·ing and injecting narcotics

    Турецкое произношение

    îkwîpmınt fôr kûkîng ınd încektîng närkätîks

    Произношение

    /əˈkwəpmənt ˈfôr ˈko͝okəɴɢ ənd ənˈʤektəɴɢ närˈkätəks/ /ɪˈkwɪpmənt ˈfɔːr ˈkʊkɪŋ ənd ɪnˈʤɛktɪŋ nɑːrˈkɑːtɪks/
Избранное