Yaşlı bayan kız torununa gülümsedi.
- Die alte Dame lächelte ihrer Enkelin zu.
Tom kız torunlarının dansını izledi.
- Tom watched his granddaughters dance.
Yaklaşık senin yaşında bir kız torunum var.
- I have a granddaughter about your age.
O kaçırılan torununu aradı.
- She searched for her granddaughter who had been taken away.
Yaklaşık senin yaşında bir kız torunum var.
- I have a granddaughter about your age.
Tom watched his granddaughters dance.
- Tom sah seinen Enkelinnen beim Tanzen zu.
I have a granddaughter about your age.
- Ich habe eine Enkelin in deinem Alter.