Streetcars run on electricity.
- Tramvaylar elektrikle çalışırlar.
Electricity is very useful.
- Elektrik çok faydalıdır.
Our electric heater does not work well.
- Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.
Heat was spread throughout the room by the electric stove.
- Isı odanın her tarafına elektrik sobasıyla yayıldı.
After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet.
- Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.
Keep away from the electrical equipment.
- Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.
The storm caused a power outage.
- Fırtına bir elektrik kesintisine neden oldu.
The river furnishes electric power to the town.
- Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
Electricity cables are made of copper.
- Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.
The electrician will come and fix the cable next week.
- Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.