Babaannen kaç yaşında?
- How old is your grandmother?
Babaannem uçabiliyor.
- My grandmother can fly.
Anneannem yavaşça konuşuyor.
- My grandmother speaks slowly.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
- My grandmother's death was a big shock.
Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor.
- My grandmother is in sound health and lives alone.
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
- Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.
Benim atalarım bu memleketin öncüleriydi.
- My ancestors were the pioneers of this land.
Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldi.
- Our ancestors arrived in this country 150 years ago.
İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar.
- English and German share a common ancestor.
Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler.
- All humans on Earth are descended from a common ancestor.
Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.
- My grandmother gave me more than I wanted.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
- Tom and his grandmother went to the bookstore.
Ninem bu sabah mektubu yolladı.
- My grandmother posted the letter this morning.
Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor.
- That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.