Ben bir yay hakkında rüya gördüm.
- I dreamed about a bow.
Tom Mary hakkında rüya gördü.
- Tom dreamed about Mary.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
Litvanya'ya gitmeyi ve yaşamayı hayal ediyorum.
- I dream of going to Lithuania and living there.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
Onunla orada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed that I would meet her there.
Romandaki karakterlerden biri bir bankayı soymak için acemice bir plan düşünüyor.
- One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank.
Bana rüya görmediğimi söyle.
- Tell me I'm not dreaming.
Tom asla rüya görmediğini söylüyor.
- Tom says that he never dreams.
O benim idealimdeki kız.
- She is my dream girl.
Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
- My little brother says that he had a dreadful dream last night.
Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
Garip bir rüya gördüm.
- I dreamt a strange dream.
Hiç Taninna hakkında rüya gördün mü?
- Have you ever dreamt about Taninna?
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.
... And that would allow us to build cloud-based services that we could hardly have dreamed ...
... So I have dreamed in this question many times. ...