dondurulmuş

listen to the pronunciation of dondurulmuş
Турецкий язык - Английский Язык
frozen

Tom has never bought frozen apples. - Tom asla dondurulmuş elma almadı.

I always buy fresh vegetables instead of frozen ones. - Ben her zaman dondurulmuş olanların yerine taze sebzeler alırım.

deep frozen
chilled
fixed, frozen by decree
preserved by freezing
iced
frosted
dondurulmuş yiyecek
frozen food
derin dondurulmuş
(Gıda) deep frozen
aniden dondurulmuş
(Gıda) flash-frozen
taze dondurulmuş kan plazması
(Askeri) fresh frozen plasma
Турецкий язык - Турецкий язык
Soğutucu aracılığıyla buzlu duruma getirilmiş
Beklemeye alınmış
Değiştirilemez durumda tutulmuş