Onun dışarı çıkması yasaklandı.
 - She is forbidden to go out.
Bu alanda sigara içmek yasaktır.
 - Smoking is forbidden in this area.
Eğer imzalamaya zorlandıysanız, anlaşma geçersizdir.
 - The contract is invalid if you were forced to sign it.
Eğer imzalamaya zorlandıysan, sözleşme geçersizdir.
 - The contract, if you were forced to sign it, is invalid.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
 - Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Şu andan itibaren ağlamak yasaklanmıştır.
 - From this moment on it is forbidden to cry.
Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
 - Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
 - The more things are forbidden, the more popular they become.
Hasta gibi mi görünüyorum?
 - Do I look like an invalid?