Nagano bölgesindeki arkadaşımı ziyaret ettiğimde, bana lezzetli soba ikram edildi.
 - When I visited my friend in Nagano, I was treated to delicious soba.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
 - I tried a piece of cake and it was delicious.
Anneannemin leziz bir morinalı yemek tarifi vardı.
 - My grandmother had a delicious recipe of cod.
Akşam yemeği nefis kokuyor.
 - Dinner smells delicious.
Karım bana nefis bir elmalı pasta yaptı.
 - My wife made me a delicious apple cake.
Biz lezzetli yemekten epeyce hoşlandık.
 - We thoroughly enjoyed the delicious meal.