Tom Jackson is one of the world's highest-priced tax consultants.
- Tom Jackson dünyanın en yüksek fiyatlı vergi danışmanları biridir.
I'd like to hire you as a consultant.
- Seni bir danışman olarak çalıştırmak istiyorum.
The company engaged him as an advisor.
- Şirket onu bir danışman olarak işe aldı.
He's the king's most trusted advisor.
- O, kralın en güvenilir danışmanıdır.
I need a good financial adviser.
- İyi bir mali danışmana ihtiyacım var.
Each student has an adviser.
- Her öğrencinin bir danışmanı var.
Tom volunteers as a camp counselor.
- Tom bir kamp danışmanı olarak gönüllü olur.
I don't need a counselor.
- Bir danışmana ihtiyacım yok.
Fear is a bad counsellor.
- Korku kötü bir danışmandır.
Tom had a good mentor.
- Tom'un iyi bir danışmanı vardı.
Did you have a mentor?
- Bir danışmanınız var mıydı?
I don't need a counselor.
- Bir danışmana ihtiyacım yok.
I don't need any counseling.
- Herhangi bir danışmanlığa ihtiyacım yok.
I need to call my supervisor.
- Danışmanımı aramalıyım.
How long have you been Tom's supervisor?
- Ne kadar süredir Tom'un danışmanısın?
I work as a consultant.
- Bir danışman olarak çalışıyorum.
I'd like to hire you as a consultant.
- Seni bir danışman olarak çalıştırmak istiyorum.
He is the best financial advisor of North Marmara Region.