I work as a consultant.
- Bir danışman olarak çalışıyorum.
Tom is a tax consultant.
- Tom bir vergi danışmanı.
He's the king's most trusted advisor.
- O, kralın en güvenilir danışmanıdır.
Tom is meeting with economic advisors.
- Tom ekonomik danışmanlarla toplantı yapıyor.
Each student has an adviser.
- Her öğrencinin bir danışmanı var.
I don't need advisers.
- Danışmanlara ihtiyacım yok.
Tom volunteers as a camp counselor.
- Tom bir kamp danışmanı olarak gönüllü olur.
I don't want to talk to a counselor.
- Bir danışmanla konuşmak istemiyorum.
Fear is a bad counsellor.
- Korku kötü bir danışmandır.
Tom became Mary's mentor.
- Tom, Mary'nin danışmanı oldu.
Tom had a good mentor.
- Tom'un iyi bir danışmanı vardı.
I don't need a counselor.
- Bir danışmana ihtiyacım yok.
Tom and Mary have decided to go to a marriage counselor.
- Tom ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.
How long have you been Tom's supervisor?
- Ne kadar süredir Tom'un danışmanısın?
I need to call my supervisor.
- Danışmanımı aramalıyım.
You should have consulted your lawyer.
- Avukatına danışman gerekirdi.
I work as a consultant.
- Bir danışman olarak çalışıyorum.
He is the best financial advisor of North Marmara Region.