Speech is external thought, and thought internal speech.
 - Konuşma dış düşünce ve düşünce iç konuşmadır.
That politician is well versed in internal and external conditions.
 - O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
The cerebral cortex is the brain's outer layer.
 - Serebral korteks beynin dış katmanıdır.
The outer part of the ear is made of cartilage.
 - Kulağın dış tarafı kıkırdaktan yapılmıştır.
A ghost is an outward and visible sign of an inward fear.
 - Bir hayalet içe dönük bir korkunun dışa dönük ve görünür işaretidir.
No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
 - Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
The government was obliged to make changes in its foreign policy.
 - Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
The Foreign Minister was a puppet.
 - Dışişleri Bakanı bir kuklaydı.
Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
 - Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
I can't go out because I have a lot of homework.
 - Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
Be sure to turn off the gas before you go out.
 - Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.
He rushed out of the office.
 - O ofisten dışarı fırladı.
It is getting dark outdoors.
 - Dışarıda hava kararıyor.
She shooed him outdoors.
 - O onu dışarı kışkışladı.
Both we and the Soviets face the common threat of nuclear destruction and there is no likelihood that either capitalism or communism will survive a nuclear war.
 - Biz ve sovyetler nükleer yıkımın alışılmış tehditiyle yüz yüzeyiz ve hem kapitalizmin hem komunizmin nükleer bir savaşla mücadele etmesi olasılık dışı.
Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.
 - Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
Don't be fooled by appearances.
 - Dış görünüşlere aldanmayın.
Outside of him, no one else came to the party.
 - Onun dışında, başka hiç kimse partiye gelmedi.
It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
 - Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.
 - Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
How many exoplanets have been discovered so far?
 - Şimdiye kadar kaç tane dış gezegen keşfedildi?
The exosphere is the outermost layer of our atmosphere.
 - Egzosfer atmosferimizin en dış tabakasıdır.
I never go out without buying something.
 - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
She went out without saying good-bye.
 - Hoşça kal demeden dışarı çıktı.