We use computers to solve problems and to put information in order.
 - Biz sorunları çözmek ve bilgiyi düzenlemek için bilgisayarlar kullanırız.
Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.
 - Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.
How often do you edit your profile?
 - Ne sıklıkta profil düzenlersin?
What's your favorite image editing software?
 - En sevdiğiniz resim düzenleme yazılımı hangisi?
I am not going out because I have to tidy my room.
 - Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım.
Yuriko arranges flowers in her spare time.
 - Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
They arranged a meeting.
 - Onlar bir toplantı düzenlediler.
Rice prices are regulated by the government.
 - Pirinç fiyatları hükümet tarafından düzenlenir.
Traffic lights are used to regulate traffic.
 - Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.
The President needs to sign a law regulating public spending.
 - Başkanın kamu harcamalarını düzenleyen bir yasayı imzalanması gerekiyor.
The speaker organized his lecture notes.
 - Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
Their house is organized according to Feng Shui.
 - Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
Tom asked Mary to help him organize the party.
 - Tom Mary'den ona partiyi düzenlemesi için yardım etmesini rica etti.
He organized a summer rock festival.
 - O, bir yaz rock festivali düzenledi.
She spends more time organizing than I.
 - O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
Tom scheduled a last-minute meeting.
 - Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
I have to organize my schedule before the end of the month.
 - Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
She arranged the flowers beautifully.
 - Çiçekleri güzel düzenledi.
They arranged a meeting.
 - Onlar bir toplantı düzenlediler.