Tom was so considerate.
- Tom çok düşünceliydi.
He is a considerate father.
- O, düşünceli bir babadır.
She had a thoughtful look on her face.
- Yüzünde düşünceli bir görünüm vardı.
Tom had a thoughtful look on his face.
- Tom'un yüzünde düşünceli bir bakış vardı.
Sometimes it's hard to be tactful and honest at the same time.
- Bazen aynı zamanda düşünceli ve dürüst olmak zor.
I think Tom is tactful.
- Tom'un düşünceli olduğunu düşünüyorum.
That left him pensive.
- O onu düşünceli bıraktı.
Sometimes, everyone is simple minded.
- Bazen herkes basit düşüncelidir.