döndür

listen to the pronunciation of döndür
Турецкий язык - Английский Язык
revolve
(Bilgisayar) flip

Tom flipped over the card and saw that it was the ace of spades. - Tom kartı döndürdü ve onun maça ası olduğunu gördü.

(Bilgisayar) spin

What makes the earth spin? - Dünya'yı döndüren nedir?

Can you spin a basketball on your fingertip? - Sen bir basketbol topunu senin parmak ucunda döndürebilir misin?

twiddle
rotate
proselytize
dön
{f} turn

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

Mr Smith has not turned up yet though he promised to come. - Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.

dikey döndür
(Bilgisayar) flip vertical
dön
(Bilgisayar) transform

The caterpillar transformed into a beautiful butterfly. - Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.

A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work. - Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.

dön
wheel

The world's first Ferris wheel was built in Chicago. It was named after its contructor, George Washington Gale Ferris, Jr. - Dünyanın ilk dönme dolabı Şikago'da yapıldı. Ona yapımcısının adı verildi, George Washington Gale Ferris, Jr.

The first Ferris wheel was built in 1893 in Chicago. - İlk dönme dolap 1893 yılında Chicago'da inşa edildi.

yatay döndür
(Bilgisayar) flip horizontal
dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom can't back down now. - Tom şimdi sözünden dönemez.

Tom isn't going to back down. - Tom sözünden dönmeyecek.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

There is a rotating restaurant at the top of this tower. - Bu kulenin tepesinde döner restoran var.

At the equator, the Earth is rotating at a speed of about about 2200 kilometers per hour. - Ekvatorda, Dünya yaklaşık saatte 2200 kilometre hızla dönüyor.

dön
return to

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

The president was forced to return to Washington. - Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.

dön
revert
dön
sheer
dön
return

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

After a long absence, she returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

görüntü döndür
(Bilgisayar) flip image
metni aşağı döndür
(Bilgisayar) rotate text down
metni yukarı döndür
(Bilgisayar) rotate text up
döndür
Избранное