dökülmüş

listen to the pronunciation of dökülmüş
Турецкий язык - Английский Язык
(saç) tacky
spilt
cast
spilled

How much oil has actually been spilled? - Aslında ne kadar petrol dökülmüş?

dökülmüş kabuk
exuviation
dökülmüş madde
spilth
yerinde dökülmüş
(İnşaat) cast-in-place
dök
{f} shed

He shed innocent blood just for kicks. - Sadece heyecan olsun diye masum kanı döktü.

She shed tears while listening to the story. - Hikayeyi dinlerken gözyaşı döktü.

dök
{f} spilt
dök
{f} spill

Tom admitted to spilling the red wine. - Tom kırmızı şarabı döktüğünü kabul etti.

I spilled coffee on your tablecloth. - Ben senin masa örtüne kahve döktüm.

dök
slop
dök
{f} spilled

I spilled some fruit juice on my new shirt. - Yeni gömleğime biraz meyve suyu döktüm.

I spilled coffee on your tablecloth. - Ben senin masa örtüne kahve döktüm.

dök
dump

It wasn't Tom who dumped garbage in your front yard. - Ön bahçenize çöp döken kişi Tom değildi.

Tom dumped the contents of his briefcase out on the table. - Tom evrak çantasının içindekileri masaya döktü.

kül dökülmüş yarış yolu
dirt track
Турецкий язык - Турецкий язык
dökük