dîzlik

listen to the pronunciation of dîzlik
Турецкий язык - Английский Язык

Определение dîzlik в Турецкий язык Английский Язык словарь

diz
{i} knee

He collapsed to his knees. - O, dizlerinin üzerine çöktü.

Her dress is above the knee. - Elbisesi dizinin üstündeydi.

dizlik
kneepad
dizlik
knee-guard
dizlik
knee-breeches
dizlik
knee-length pants
dizlik
knee-guard; kneepad
dizlik
knee-length stockings
dizlik
knee-guard; knee-breeches
dizlik
knee pad
diz
{f} array
diz
{f} strung
diz
{f} sort
Diz
dız
diz
in knees
diz
(at) stifle
diz
bridle
dizlik
breeches
Английский Язык - Английский Язык

Определение dîzlik в Английский Язык Английский Язык словарь

diz
Third-person singular simple present indicative form of de
diz
Third-person singular simple present indicative form of dee
diz
third-person singular of de
diz
third-person singular of dee
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение dîzlik в Турецкий язык Турецкий язык словарь

dizlik
İş önlüğü
dizlik
iş önlüğ
dizlik
Şalvar
dizlik
Uzun paçalı don
dizlik
Korumak amacıyla dize geçirilen şey
dizlik
Dize, korumak amacıyla geçirilen şey
dizlik
Uzun paçalı iç giysisi
dizlik
İç donu
dizlik
Dize kadar uzanan konçlu çorap
Diz
(Osmanlı Dönemi) AYN
DİZ
(Osmanlı Dönemi) (E) f. Levn, renk
DİZ
(Osmanlı Dönemi) f. Kal'a, sur
diz
Nizam, saf, sıra, katar
diz
Uyluk ile kaval kemiğinin buluştuğu eklem yeri
diz
Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer: "Köşeye yaslanmış, bir dizini altına almış, öteki dizini dikmiş, kolunu da uzatmış, anlatıyordu."- M. Ş. Esendal
diz
Bacak ile baldır kemiklerinin bağlanma yeri
diz
Oturulduğunda uyluğun üst yanı
diz
iran hükümdarı Hüsrev'in yağız atına verilen ad
diz
Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer