Ben bunu hep yaparım.
- I do it all the time.
Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?
- I don't understand. Why do you hang out with her all the time?
O her zaman orada kaldı.
- He stayed there all the time.
Bill her zaman dürüsttür.
- Bill is honest all the time.
Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor.
- Tom thinks about Mary all the time.
Sürekli burnumu temizlemek zorundayım.
- I have to blow my nose all the time.