Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi.
- His colleague was transferred to an overseas branch.
İspanya'da bir meslektaşımız var.
- We have a colleague in Spain.
İş arkadaşım ve kocasının ikisi de Amerikalı.
- My colleague and her husband are both American.
Git ve iş arkadaşımla konuş.
- Go and speak to my colleague.
Git ve iş arkadaşımla konuş.
- Go and speak to my colleague.
Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı.
- He made the plan along with his colleagues.
Meslektaşlarım sıcak bir şekilde karşıladılar beni.
- My colleagues warmly welcomed me.
Bay Turner meslektaşlarına veda etti.
- Mr Turner bade farewell to his colleagues.