buchhändler

listen to the pronunciation of buchhändler
Немецкий Язык - Турецкий язык
(in [die])[der] kitapçı
r. 'bu: hhendlır kitapçı
en {'bu: hhandlung} e kitabevi
Английский Язык - Турецкий язык

Определение buchhändler в Английский Язык Турецкий язык словарь

bookshop
kitapçı dükkanı
bookstore
(Eğitim) kitapevi

Tom bir kitapevinde çalışıyor. - Tom works at a bookstore.

bookstore
kitapçı dükkanı

Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkânı var. - He has a bookstore in the center of the city.

bookseller
kitapçı

Kitapçı çok kitap okur. - The bookseller reads a lot of books.

Bunu herhangi kitapçıdan alamazsın. - You can't get this at any bookseller's.

bookstore
kitabevi

Bu kitabı Maruzen kitabevinden aldım. - I bought this book at Maruzen Bookstore.

Kitabevi parkın yakınında. - The bookstore is near the park.

bookseller
(isim) kitapçı
bookshop
{i} kitabevi
bookshop
kitabev
bookshop
{i} kitapçı

Eski bir kitapçıya yakın yaşıyorum. - I live close to an old bookshop.

Ben eylül ayı sonuna kadar bir kitapçıda tam zamanlı olarak çalışacağım. - I am working full-time at a bookshop until the end of September.

bookshop
i., İng. kitabevi
bookstore
(isim) kitap evi, kitapçı, kitapçı dükkânı [amer.], kitabevi
bookstore
{i} kitapçı

Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti. - Tom and his grandmother went to the bookstore.

Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum. - For the time being I want to work at that bookstore.

bookstore
{i} kitap evi

Kullanılmış kitap evine nasıl gidebilirim? - How do I get to the used bookstore?