McClellan wasted no time.
- McClellan zamanı boşa harcamadı.
Don't waste your time and money.
- Zamanını ve paranı boşa harcama.
Let's stop wasting time and get on with this work.
- Zamanı boşa harcamayı bırakalım ve bu işe devam edelim.
I'm glad to see you haven't been wasting your time.
- Zamanını boşa harcamadığını gördüğüme memnun oldum.
I didn't want to waste my time.
- Zamanımı boşa harcamak istemedim.
It would be a sin to waste it.
- Onu boşa harcamak bir günah olacaktı.