Определение blumenstrauß в Немецкий Язык Турецкий язык словарь
- Blumenstrauss
- e {'blu: mınştraus} r çiçek buketi
- Blumenstrauss
- e r. 'blu: mınştraus çiçek buketi
Связанные Термины
Определение blumenstrauß в Английский Язык Турецкий язык словарь
- flowers
- (Tıp) T oz halinde madde
- bouquet
- {i} demet
Ne tür bir buket istersiniz? Ben bir demet gül istiyorum!
-What kind of bouquet would you like? I would like a bunch of roses!
- bouquet
- şarap koku
- bouquet
- {i} buket
Mary Tom'u akşam yemeğine davet etti ve Tom bir buket çiçek bir şişe kırmızı şarap getirdi.
-Mary invited Tom over for dinner and Tom brought a bouquet of flowers and a bottle of red wine.
Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
-The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.
- bouquet
- (şarap) koku
- flowers
- çiçekler
Babam çiçekleri suluyor.
-My father is watering the flowers.
Çiçekler koparıldığında kısa sürede soldu.
-Flowers soon fade when they have been cut.
- bouquet
- {i} bir şaraba özgü koku
- bouquet
- {i} övgü
- bouquet
- {i} deste
- bouquet
- {i} kompliman
- bouquet
- {i} çiçek demeti
- bouquet
- {i} şarap kokusu
- bouquet
- {i} iltifat
- bouquet
- övgü/buket
- nosegay
- {i} çiçek demeti
Bir çiçek demetiyle onu şaşırt.
-Surprise her with a nosegay.
- nosegay
- çiçek demet
Bir çiçek demetiyle onu şaşırt.
-Surprise her with a nosegay.
Связанные Термины
Определение blumenstrauß в Немецкий Язык Английский Язык словарь
- nosegay
- flowers
- bunch of flowers
- bouquet
- gebundener Blumenstrauß
- bouquet
- gebundener Blumenstrauß
- bouquet of flowers
- kleiner Blumenstrauß
- posy (slightly old-fashioned)