O bisküviler yapıyor.
- He's making biscuits.
Bisküviler dondurulabilir.
- Biscuits can be frozen.
Bisküviler dondurulabilir.
- Biscuits can be frozen.
O bir bisküviyi parçaladı.
- She crumbled a biscuit.
Onlar bir kutu bisküvi aldılar.
- They bought a box of cookies.
Çayınızla bisküvi ister misiniz?
- Would you like cookies with your tea?
Bunlar ne tür çerezler?
- What kind of cookies are these?