bir güne

listen to the pronunciation of bir güne
Турецкий язык - Английский Язык

Определение bir güne в Турецкий язык Английский Язык словарь

bir gün
one day

I would like to go to America one day. - Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

I've spent 500 dollars in one day. - Bir günde 500 dolar harcadım.

bir gün
some day or other
bir gün
some day
bir gün
someday

I couldn't say when exactly in my life it occurred to me that I would be a pilot someday. - Bir gün pilot olma fikrinin hayatımda tam olarak ne zaman oluştuğunu söyleyemem.

I'd like to visit your country someday. - Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.

bir gün
one fine day
bir gün
one day, some day, someday
bir gün
sometime

I'd like to go to France sometime. - Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.

I should go there sometime. - Bir gün oraya gitmeliyim.

bir gün
other

The Princess and the Irishman recognised each other, and were married, and had a great wedding that lasted for a year and a day. - Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı.

To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin. - Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır.