bir günün

listen to the pronunciation of bir günün
Турецкий язык - Английский Язык

Определение bir günün в Турецкий язык Английский Язык словарь

bir gün
one day

I've spent 500 dollars in one day. - Bir günde 500 dolar harcadım.

I would like to go to the United States one day. - Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

bir gün
some day or other
bir gün
some day
bir gün
someday

I want to go to America someday. - Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

I'd like to visit your country someday. - Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.

bir gün
one fine day
bir gün
one day, some day, someday
bir gün
sometime

I'd like to go to France sometime. - Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.

Her mother and her sister came to visit the young worker, and sometimes they spent a day with her. - Annesi ve kız kardeşi genç işçiyi ziyaret etmek için geldi, ve bazen onunla birlikte bir gün geçirdiler.

bir gün
other

This day started like any other ordinary day. - Bu gün başka sıradan bir gün gibi başladı.

To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin. - Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır.