bikes

listen to the pronunciation of bikes
Английский Язык - Турецкий язык

Определение bikes в Английский Язык Турецкий язык словарь

bike
{f} bisiklete binmek

Aptallık frenleri olmayan bir bisiklete binmektir. - Stupidity is riding a bike that doesn't have brakes.

Tom bir bisiklete binmek için gitti. - Tom went for a bike ride.

bike
bisiklet

Bu bisikleti kullanmalıyım. - I must use this bike.

Onun bisikleti benimkinden daha iyi. - Her bike is better than mine.

bike
i., k.dili. bisiklet
bike
dili bisiklet
bike
bisiklet,v.bisiklete bin: n.bisiklet
bike
{f} bisiklete bin

Beş yaşında olduğun için bisiklete binme. - Don't ride a bike because you are five years old.

Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak oldukça aptalca bir şey. - Riding a bike that doesn't have brakes is a pretty stupid thing to do.

bike
motosiklete binmek
bike
motorsiklet
bike
bisikletle gezmek
bike
bisiklet sürmek
no bikes allowed
bisiklet giremez
bike
{i} motosiklet

Motosikletim seninki gibi bir şey değil. - My bike is nothing like yours.

Motosikletimi nereye bırakabilirim? - Where can I leave my bike?

Турецкий язык - Турецкий язык
Kimsesiz
Kimsesiz, başıboş çocuk
Kimsesiz olarak: "Memleket öksüz, bikes ve sahipsiz kalakalmıştır."- S. Ayverdi
Kimsesiz olarak
bike
Karyola örtüsü
Турецкий язык - Английский Язык
alone
1.(someone) who has no family or friends
forlorn, lonely