besteuern

listen to the pronunciation of besteuern
Немецкий Язык - Турецкий язык
v. bı'ştoyırn vergilendirmek
{bı'ştoyırn} vergilendirmek
vergilendirmek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение besteuern в Английский Язык Турецкий язык словарь

tax
{i} vergi

Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu. - The government imposed a new tax on farmers.

Vergi kaçırmakla suçlandı. - He was accused of evading tax.

tax
yormak
tax
zorlamak
tax
{f} vergilendir

Dan annesinden miras kalan arazi üzerinde vergilendirilmek istemiyordu. - Dan didn't want to be taxed on the land he inherited from his mother.

Vergilendirme gelire bağlıdır. - Taxation is based on income.

raise tax
vergi salma
tax
{i} vergi,vergi
tax
mahkeme masrafım tayin etmek
tax
{i} (tahsil edilen/koyulan) vergi
tax
{i} yük

Ağır vergi yükü altındaydılar. - They were burdened with heavy taxes.

İthalat malları yüksek vergilere tabidir. - Import goods are subject to high taxes.

tax
{f} mahkeme masrafını belirlemek
tax
vergi koymak
tax
vergi yüklemek
tax
{i} külfet
tax
{f} vergilendirmek
tax
{i} (birinin takatını, sabrını v.b.'ni) zorlayan şey: This is a real tax on my patience. Sabrımı zorlayan
tax
{f} yük olmak
tax
(İnşaat) vergi, resim, harç
tax
{i} harç
tax
{f} suçlamak
tax
(fiil) vergilendirmek, vergi koymak, yük olmak, yormak, suçlamak, mahkeme masrafını belirlemek