Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
- I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
Tom onu tanımadan Mary'nin yanından geçti.
- Tom walked right past Mary without recognizing her.
Elbette, ortak insanlığımızı tanıma sadece bizim görevin başlangıcıdır.
- Of course, recognizing our common humanity is only the beginning of our task.
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
- The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
O kızı görüyorum.
Hâlâ Tom'u görüyorum.
- I'm still seeing Tom.
Ben burada bir desen görüyorum.
- I'm seeing a pattern here.
Ben seni bir gelinlik içinde görmek için sabırsızlanıyorum.
- I'm looking forward to seeing you in a wedding dress.
Ben kısa sürede sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
- I'm looking forward to seeing you again soon.