become firm; stabilise

listen to the pronunciation of become firm; stabilise
Английский Язык - Турецкий язык

Определение become firm; stabilise в Английский Язык Турецкий язык словарь

firm
{s} sabit
firm
sert
firm
{s} sıkı

O kolunu sıkıca kavradı. - He clutched her arm firmly.

O, dalı sıkıca tuttu. - He held on firmly to the branch.

firm
{i} şirket

Şirket ile yakından ilişkilidir. - She is closely associated with the firm.

Armonk, New York'ta bulunan IBM Şirketi dünyanın en büyük bilgisayar firmasıdır. - International Business Machines Corporation, based in Armonk, New York, is the world's largest computer firm.

firm
(Ticaret) işletme
firm
(Ticaret) kati mukavele
firm
kaymayan
firm
sarsılmaz
firm
değişmeyen
firm
dayanıklı
firm
{i} ekip
firm
{f} canlanmak (piyasa)
firm
sıkıca

O, dalı sıkıca tuttu. - He held on firmly to the branch.

O, elimi sıkıca tuttu ve bıraktı. - He held my hand firmly and left.

firm
pek

İlk kez, onunla pek sıkı değildi. - The first time, she wasn't very firm with him.

firm
{f} pekiştirmek
firm
{s} metin
firm
firmly metanetle
firm
{f} pekişmek
firm
{s} kararlı

Anne kararlı bir şekilde Gilbert Blythe'ı asla affetmeyeceğim dedi. - I shall never forgive Gilbert Blythe, said Anne firmly.

firm
{s} kesin

Ben buna kesin bir biçimde karşıyım. - I am firmly opposed to this.

Ben işkenceye kesin olarak karşıyım. - I'm firmly opposed to corporal punishment.

Английский Язык - Английский Язык
firm