Fadıl bir mayın tarlasına girdi.
- Fadil walked into a minefield.
Mayınlar olduğu için nevigasyon zordu.
- Navigation was difficult because there were mines.
Onun evi benimkinin çevresindedir.
- Her house is in the neighborhood of mine.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Ordu, madencileri uzaklaştırmak için asker gönderdi.
- The army sent soldiers to remove the miners.
Askerler madencilerin terk etmelerini emretti.
- The soldiers ordered the miners to leave.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Bu ülke maden kaynakları açısından zengindir.
- This country is rich in mineral resources.
Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.
- The region is relatively rich in mineral resources.
Çin'de her gün yaklaşık on milyon ton kömür çıkartılır.
- About ten million tons of coal are mined every day in China.
Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar.
- After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... I was there and I brought along a friend of mine ...
... It's not something that's an ambition of mine. ...