Bir mayının üzerinden sürdü ve onun cipi patladı.
- He drove over a land mine and his jeep blew up.
Fadıl bir mayın tarlasına girdi.
- Fadil walked into a minefield.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Senin fikirlerin benimkinden farklı.
- Your ideas are different from mine.
Bu maden gelecek ay kapanacak.
- This mine will close down next month.
Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.
- I always carry a bottle of mineral water with me.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
İl, maden kaynaklarınca zengindir.
- The province is rich in mineral resources.
Su, ormanlar ve mineraller önemli doğal kaynaklardır.
- Water, forests, and minerals are important natural resources.
Çin'de her gün yaklaşık on milyon ton kömür çıkartılır.
- About ten million tons of coal are mined every day in China.
Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor.
- More than one million tons of coal are mined each day in Australia.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... I left my book at school I can just share mine ...
... face a lot of mine ...