Betty annesini öldürdü.
- Betty killed his mother.
Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
- Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
Tom öldürülmek üzereydi ama o bunu bilmiyordu.
- Tom was about to be killed, but he didn't know it.
Hayvanlar öldürülmek zorundaydı.
- The animals had to be killed.
... It has killed jobs. And the best course for health care is to do what we did in my state, ...
... framing mechanisms might have killed it ...